Diriliş Ertuğrul

Diriliş Ertuğrul'un dikkatimi çekmesinin en önemli sebebi hemen hemen her kanalda Osmanlıyı işleyen tarihi bir dizi olması. Osmanlı öncesinden bahseden bir dizi olduğunu duyduğumda hemen ilk bölümü izlemeye başladım.

 Dizi adından da anlaşıldığı gibi Osman Beyin babası Ertuğrul'un hayatını anlatıyor. Tabi tarih hakkında çok bilgili olmasam da ikinci bölümden itibaren gerçek olaylardan ciddi sapma olduğu belli oluyor. Konuyu sürekli ilgi çekici tutmak için senaristler kayı obasının başına  getirmediğini bırakmıyorlar. 

 Başlarda çok hoşuma gitse de  ilk bölümlerde beni rahatsız etmeyen şeyler gözüme batmaya başladı.

• Şu kan olayı hiç inandırıcı değil. O kadar yapay bir görüntü oluşuyor ki her savaş sahnesinde kılıçlarda ya da kıyafette kan izi olacak mı diye bakıyorum ama yok. Şimdiye kadar kıyafetlerde görmedim. Adam 10 kişiyi doğruyor ama ama üzerine bir damla kan bulaşmıyor. Çok nadir kılıçlarda kan oluyor.
• Dizinin süresi çok uzun çok uzun. iki saatten daha aşağı değil. Sahneler çok uzatılıyor ve böyle olunca insan ister istemez sıkılmaya başlıyor.
• En nefret ettiğim olay ise iyi/kötü olayının çok abartılıyor olması. Neden iyiler melek derecesinde iyi ve kötülerde taş kalpli? Bunun ortasını dizide bulmanız mümkün değil. Bu açıdan bakıldığında dizi gerçek hayattan ziyade masallara daha yakın.

Peki bu saydığın olumsuzluklara rağmen neden izliyorum? Aslında tam olarak izliyorum denemez. Belli bir bölümden sonra bir işim varsa açıyorum ve sesini dinliyorum.