4 Eylül 2015

Elin Oğlu

 Elin Oğlu ATV'de tesadüfen denk geldiğim bir talk show. İlk izlediğimde bildiğin gülme krizlerine girdim. Sonra hemen önceki bölümleri bulup izledim ve yeni bölümleri beklemeye başladım. Şimdi ise izleyemiyorum. Bunun pek çok sebebi olsa da kesinlikle en önemli etken Ömür Varol.



 Adam o kadar kötü sunuyor ki katlanamıyorum desem yeridir. İnsanları gaza getirmesi için gereksiz ses yükseltmeleri sinir bozucu bir durum.


Gerçekten de sunmayı beceremiyor ve o kadar kasıntı bir görünüm oluşturuyor ki bu duru tüm programa yansıyor. Her ne kadar Sinan Çalışkanoğlu doğal ve esprili haliyle Ömür'ün sunumuna ara sıra dahil olsa da durumu kurtarmaya yetmiyor.

 İlk bölümlerde ses efektleri çoktu ve izlerken dikkat dağıtıyordu. Son birkaç bölümdür izleyicilerden gelen yorumları dinlemiş olacaklar ki ses efektleri azaltıldı. Bu çok güzel bir şey elbette ama adamlar bir yandan düzenlerken bir taraftan da dağıttılar. Artık o kadar yapmacık bir hale büründü ki resmen " Hey! bakın biz bu espri için 5 kere prova yaptık." diye bağırıyorlar. Tamamen doğaçlama olmadığını bende biliyorum ama bu kadar yapay olmamalı diye düşünüyorum. 


Ayrıca ilk bölümlerde gayet bilgi verici bir program iken son zamanlarda bayağı cıvıttılar. Ne güzel hem gülerken hemde diğer ülkeler hakkında ilgi çekici şeyler öğreniyorduk. Neden programın çizgisinden çıkıldı. Evet gündemde olan bir şeyi konuşun ama bu durum koskoca bir bölümü kaplamasın.


 Şimdi gelelim favorim olan elin oğullarına.




Danilo Zanna: Kendisi bir İtalyan aşçı ayrıca programda en çok söz hakkı verilen kişi. Bozuk Türkçesi ile o kadar sempatik bir hale bürünüyor ki programı tek başına götürüyor desem yanlış olmaz . Bu kadar çok sevilmesinin sebebi elbette sadece bozuk Türkçesi değil. Tam anlamıyla Sivri zeka. Programda anladığı hiçbir lafın altında kalmıyor. Ayrıca flörtöz tavırlarıyla kafamızdaki tipik İtalyan erkeği ile birebir örtüşüyor.


 Her ne kadar kendisini bu kadar çok sevsek de biraz daha pasifleşip diğer elin oğullarına da söz verilmesi taraftarıyım.







Andrey Polyanin: Kendisi Rus ve manken. Türkçesi en iyi olan kişi. Pek konuşmalara katıldığı söylenemez. Ömür sürekli peltekliğiyle ilgili şakalar yapsa da mütevazi tavırlarıyla duruşunu bozmuyor. Bu arada ciddi anlamda Sinan Akçıl'a benzediğini söylemeden geçemeyeceğim.





Chaby Han:  Güney Koreli bu arkadaşımız öğrenci. İçlerinde en çok Türkleşmiş olanı. Program boyunca en zeki esprileri Chaby'den görüyoruz. Soğuk duruşu yüzünden bazı izleyiciler nefret ediyor ama bazıları da çok seviyor. Bende çok sevenler arasındayım.







Robbie Lee Valentine: Kendisi ciddi anlamda teyze sevgisiyle tanınıyor. Çok tatlı tiz bir sesi var. Kesinlikle programa renk getiren isimlerden biri. Bu arada o kadar güzel saçları var ki kıskanmadan edemiyoruz efendim.







Masataka Kobayashi: Kendisi bir Japon ve garibim aralarında en çok dalga geçileni. Uğraşı duruyorlar ses çıkardığı yok. Ayrıca mimikleri olsun konuşması olsun tam bir sevimlilik abidesi. bana hep sevimli küçük çocukları hatırlatıyor. Aynı onlar gibi yanakları sıkılası bir tipi var.





Flormar Satin Matte Havana - Oje




Satin Matte serisi mat bir seri olsa da içindeki yoğun simlerle mat ojelerin o donuk görüntüsünü vermiyor ve tam anlamıyla saten bir bitiş sağlıyor.Havana yeşilimsi sarı rengi ile seride en çok ilgimi çeken bir renk oldu. Genelde giydiğim kıyafetlerle uyumlu ojeler sürmeyi seven biri olarak kurtarıcı ojem oldu. Çünkü ne giyersen giy asla abes bir görüntü oluşturmuyor.

Havana  en sevdiğim ikinci ojesi diyebilirim. Tabi bu kadar sevmeme sebep olan en büyük etken tırnakta uzun süre dayanıyor olması. Hiçbir soyulma problemi olmuyor.  Çıkarırken biraz zorlasa da kesinlikle diğer simli veya pullu ojeler kadar zorlamıyor.