2015'in Öğrettikleri ve Satürn Laneti

 Bir zamanlar burçlara ve astrologlara inanmayan biriydim. İş olsun diye takip etmeye başlamıştım. Bir süre sonra yapılan yorumların doğruluk payının çok yüksek olduğunu fark ettim. Hele ki şu Satürn denen illet gezegenin 2 yıldır boğaların hayatını mahvettiğini söylediklerinde şok oldum.

 Son iki yıldır başıma gelmeyen kaldı. Hayatımın en kötü yıllarını geçirdim diyebilirim. Hayatıma pek çok yenilik de girdi ama bu yeniliklerin bana güzel bir şey getirdiğini söyleyemeyeceğim. Tabi ben bu Satürn muhabbetini fark ettikten sonra nedir ne değildir diye araştırmaya başladım. Öğrendiğime göre bu Satürn denen astrolojinin illet gezegeni bir burca girince o burcu testten geçirirmiş. İnsanların elinden bir şeyleri alırmış "Bakalım bunsuz ne yapacak?" dermiş. Evet, ruh hastası narsist bir gezegen! 


 Çok sinir bir durum olsa da yaşadıklarımın bana çok şey kattığını asla inkar edemem. Çok öz eleştiri yaptım bu sene ve kendi hatalarımı gördüm.

Herkese Bu Kadar Çabuk Güvenme!

 O kadar saftirik bir insanım ki herkesi kendim gibi zannediyorum. İlk bir ortama gireyim illa ki herkesin nefretini kazanıyorum. Çünkü bir yere adapte olmam çok zor olduğu için "Havalı Kız" damgasını yiyorum. Genelde bir ortama girdiğimde ortadaki insanları gözlemlemeyi ve onlar hakkında çıkarımlar yapmayı severim. Ne zamanki ortama alışayım insanlarla kaynaşayım orada o ilk gözlemlermiş falanmış hepsi uçup gidiyor. Herkesi kendim gibi zannedip insanlara içimi açıyorum.

 Tuhaf olansa insanları gözlemlerken bir insana "İşte bu kötü! Ondan uzak durmalıyım." dediğim insanlardan çok güzel darbe yiyorum. İşin ilginç kısmı insanlara neden bu kadar hızlı inanıp o gözlemlerimi unutmayı nasıl başarabiliyorum anlamıyorum.

 Artık 2016'da böyle bir durumla karşı karşıya kalmamaya kararlıyım. Bir insandan iyi bir elektrik alamazsam yapacağım ilk şey MESAFE KOYMAK olacak.

Şövalye Değilsin !

İşte bu konuda hemen kendimi suçlayamayacağım. Sanırım genlerden gelen bir durum. Tıpkı annem gibi bende haksızlığa dayanamıyorum. Bana olmasa bile bir haksız durumla karşılaşsam hemen olayın içine atlıyorum. Sonra ne mi oluyor?  Bir şekilde haksızlığa uğrayan taraf yavaşça geriye çekiliyor ve olayların ortasında ben kalıyorum.

2016'da dilimi tutacağım. Gene bildiğimi okuyacağım ama herkes için problemlerin ortasına atlamak mı? ASLA!

    İşin Erbabı Politikacılar...

 Bir insanla ya iyiyim ya kötüyüm ortası olamıyorum. Bazı insanlar yüze karşı canım cicim arkadan da demedikleri lafları bırakmazlar ya onlara her zaman hayret etmişimdir. Asla onlar gibi olmak istemem ama bende bir insanı sevemezsem ya da o insanla bir problem yaşarsam aynı ortamda bulunamıyorum bulunsam bile arada esen soğuk rüzgarları dışarıdan bakan herkes çok rahat bir biçimde görebiliyor.

Bu sene en çok şaşırdığım ve maalesef üzüldüğüm durum her şeyin politika ile yürüdüğü. Siyasetçiler meydanda birbirlerine bağırır, etmedik laf bırakmazlar ama karşı karşıya geldiklerinde sahte bir gülümseme ile tokalaşırlar ya işte gerçek hayatında bundan bir farkı yokmuş. 

Sevmediğin bir insanla - hatta seninle uğraşan ve alttan alttan senden nefret ettiğini belli eden insanla bile- mesafeyi koyup yeri geldiğinde de sahte bir şekilde mesafeli gülümsemeni sunman gerekiyormuş. Kesinlikle iğrenç bir Dünya düzeni!

Umarım 2016 benim için ve benim gibi çok çeken boğa burçları başta olmak üzere Satürn illetinden etkilenenler için güzel bir yıl olur. Aynı şeyi Dünya için demek istesem de gidişata bakınca bunu demeye bile dilim dönmüyor maalesef.

Yazarken Dinlediğim Müzik